Saturday, May 7, 2011

Küçük bir bahçe oluştururken...

Küçük bir bahçe oluştururken...



Bir bahçe kurma bir çoğumuzun değişmez rüyasıdır. Bahçenin dünyamıza sulh ve huzur getirdiği bir gerçektir. Ne varki başlangıçta acemilikten kaynaklanan hatalar bizi düşündüğümüzden çok daha fazla yorar. Bu yorgunluğun sonucunda duyacağımız yılgınlık duygusu bizi çok büyük bir doyumdan uzaklaştırabilir bahçeden.

Oysa bahçe kurma düşündüğümüz ve korktuğumuz gibi çok fazla yorucu değildir, yeterki bazı ana kuralları en başta uygulayalım ve işe nereden koyulacağımızı bilelim. Katı kuralları peş peşe sıralamak gibi bir amacımız yok, ilk önerimiz çevrenize dikkatle bakmanız ve detaylı bir şekilde incelemeniz bahçe çalışmalarının başarısı en önce sabırdan geçer. Başlangıç için en değerli ve en kusursuz ipuçları bulunduğunuz bölgenin bitki örtüsüdür.

Bulunduğunuz bölgenin genel ve mevsimsel iklim ve toprağını iyi tanımak, başarınızın ve onun ardından gelecek olan mutluluğunuzun ilk koşulu olacaktır. Hiç bir zaman gelişi güzel bitki satın alıp bahçeyi doldurmayın. Manzarayı, rüzgarı, komşuları ve bahçenin eğimini göz önünde bulundurun. Eğer zamanınız yoksa bir pejzaj mimarına danışmanızda yarar var.

Küçük bir bahçe oluştururken dikkat edilmesi gereken noktalar

*Bir çok bahçe ünitesini bir arada kullanmak; örneğin çardak,sebze bahmesi, çeşme, meyve bahçesi, çim alanlar, heykel, vs.
*Gereğinden fazla geçit yaparak parselleri küçültmemek
*Bitki tarhlarını belirledikten sonra alanın tamamını kaplayacak bir şekilde düzenlememek
*Çiçek renklerinin uyumuna özen göstermek
*Çiçek tarhlarında bitki seçimini yaparken bitkilerin olgunluk dönemlerinde uşlaşcakları boy ve yogunlugu araştırmak

Bahçe duvarlar yada bölmeleri
Duvarlar düz bir alanda hareket yaratmak için ideal göz aldatma üniteleridir. Eğik bir alanda da toprağın kaymasını engellediği gibi bitkilerinde yayılmasını sağlar. Bahçe duvarı oluşturmak bir uzmanın işidir.

Köylerimizde sıkca gördüğümüz arasına sıva koymadan yapılmış olan adına ''kuru duvar'' denen taş duvar tipi görünüşü çok güzel ama dış etkenlere karşı savunmasızdır. Bu malzemelerin seçiminde; bulunduğunuz yöre ve evinizin tipi çok önemlidir (kent evi, köy evi, vs). taş, tuğla, ahşap, örgü teller, beton sütünlar gibi.

Bahçe merdivenleri
Özellikle eğimli bahçelerde merdivenler işlevlerinin yanı sıraher iki yada ekilecek bitki türleriyle bahçeye özel bir zenginlik katar. Bir bahçenin eğimi %10'u geçiyorsa merdiven yapmak gereklidir. Bir bahçe merdiveni gizli olmalı, göze batmamalı bitkilerle kaynaşmalıdır. Dik bir alanda merdivenlerin uzunlamasına inmesine gerek yok, tam tersikıvrılarak inmesi araziyi hem geniş gösterir hemde ona yumuşak bir eğim kazandırır.

Merdivenler çok basit malzemelerden kaba taşlar, inşaat artıkları kalaslar, yada destekle tutturulmuş mıcırlardan veya değişik taş çeşitlerinden yapılabilir. Kullanılacak malzemeden çok merdivenin oranları çok önemlidir, yüksek basamaklar çok yorucu olabilir. Merdiven şekli ve malzemede aynı duvar konusunda olduğu gibi yöre, evin biçimi ve malzeme göz önünde bulundurulur.

Bahçe çitleri
Bir bahçenin en önemli unsuru olan çitlere nedense fazla önem vermeyiz. oysa bahçenin genel estetiğinde önemli bir yer kaplar. Çitlerde diğer bahçe üniteleri gibi bulundukları bölge, bahçenin genel yapısı ve içinde bulunan ev yada evlerle uyum oluşturmalı. Küçük bahçelere çözüm getirmek daha kolaydır.

Büyük evlere gelince ev sahibinin ekonomik gücüyle doğru orantılı olarak çitleri oluşturmak olası. Ayrıca rüzgar kesici niteliği olan ağaçlar bitki çitleri yada sarmaşıklar kaba ama, emniyetli çitleri kısa bir süre sonra kaplayabilir. Çitlerin yükseklikleride çok önemlidir. Küçük bahçelerde çok yüksek çitler kısa bir süre sonra içinde oturanları boğar.

Bahçe aydınlatması
Bahçe'nin geceside var.eve ulaşma, yaz geceleri bahçede oturma, kış geceleri pencereden dışarıyı izlemek istediğimizde bazı bölümlerin aydınlatılması için doğru bir aydınlatma bahçenin kuruluş aşamasında gerçekleşmelidir. Çok fazla ışıklandırma bahçeyi futbol alanına benzetir, az aydınlatmada bahçeden yararlanmayı azaltır.

Geçitler, merdivenlerin başlama ve bitme noktaları önemli ışıklandırma noktalarıdır. Örneğin merdivenlerin tümünün aydınlatılması yerine bir kaç basamakda bir aydınlatma yeterlidir. Gizli aydınlatma hem işlevsel, hemde estetik olacaktır. Bahçenizde bulunan kimi ağaçların gizli aydınlatılması da geceleri bahçeye güzel bir görünüm verebilir.

İklim
Bahçenizi hangi iklim kuşağında kuruyorsunuz? Kışları sert ve şiddetli geçen kara ikliminde mi? Nem oranı yüksek deniz kenarlarında mı? Ilıman geçen akdeniz kuşağında mı?

Yoksa gece ve gündüz sıcaklıkları farklılık gösteren ova ikliminde mi? Bunun için evinizde bulunan bir atlastan yada çocuklarınızın coğraya kitabından ülkemizin hangi iklim kuşağında bulunduğuna bakın. Uluslararası iklim kuşağı numaralandırmasına göre ülkemiz 6-10 kuşağında bulunuyor. 6 kışları en soğuk geçen yüksek yaylalar (erzurum yaylası gibi), 9 ise sıcak ve kurak akdeniz bölgesi mersin, fenike gibi.

Ayrıca, her bölgenin, hatta her bahçenin kendine özgü mikroklima denen bir küçük iklimi vardır. Örneğin aynı yerde bulunan deniz kenarındaki bahçeyle, denizden uzak yüksek yörede bulunan bahçe ısı farklılığı gösterecektir.

Birincisi akdeniz iklimi diğeride ılıman yayla iklimi özelliğini taşıyabilir. Bu durumu bahçeye de indirgemek olası, bahçenizinde bir mikrokliması var; bahçenizin bir bölümü güney doğuya bir diğeride kuzay batıya bakabilir.

Her ikisinede aynı bitkiyi ekerseniz birinden birinin sizi düş kırıklıgına uğratacağı gerçektir. Bu örneği daha da genişletebiliriz: ışığı ve suyu çeken bir ağacın altına dikeceğimiz bitkileri kuru toprak ve gölge isteyen bitkilerden seçmeliyiz.

Toprak
Söze bahçivanın altın kuralı ile başlayalım. Nitelikli toprak= güzel bitki. İyi bir bahçıvan toprağını bitkilerinden üstün tutar; kendisine en iyisini sunması için onunla çalışır. Ünlü bir bahçıvan: ''bahçenin ne olacağına toprağın karar verdiği gerçeği her zaman göz ardı edilir, geçerli olan ender bitkiler değil, onlardan en iyi ve güzel şekilde yararlanmaktır bu çok kez düşünüldüğünden daha fazla düş gücü gerektirebilir,'' demiş.

Nitelikli toprak deyince hemen aklımıza bol funda toprağı içeren kara toprak gelmesin. Bitki seçimini yapmadan önce toprağı iyice incelemek gerekir. Kimi bitkiler killi (leylak, gül, mor salkım) kimileri asitli (kamelya,acelya) kimileri de kumlu toprağı sever (lale, anemone, vs) toprağımızı iyi tanırsak çok az hatayla bahçemizi kurma şansını elde ederiz. Bu şekilde yap boz kuralına güler geçeriz.

Bitkileri yapılarına uygun olmayan toprağada dikebilirsiniz. İşler yolunda gidiyor gibi görünsede zamanla onlardan gelişme beklemeyin. Her bitki en önce iklimini daha sonrada toprağını ister. Bahçeyi çevreleyen yörede bulunan ağaç, bodur ağaç ve otlar bu konuda bize fikir verebilir. Toprağımızı iyi tanımakla ona getireceğimiz katkıları daha iyi saptamış oluruz.

Katkı maddeleri birbirine benzesede toprağın gereksinimi olan humusla (geçirgenliği sağlar), verimini arttırmaya yarayan ilave besinleri birbirine karıştırmamak gerekir. birincisi bitkiler içinde büyüdüğü destek, ikinciside toprağın verimini arayan katkı maddeleridir.

Toprağımızı tanımanın iki yolu var birincisi analizini yaptırmak, diğeride yapısını elle incelemek. Birinci yol daha bilimsel ikinci yol ise biraz deneysel.

Sulama
Tüm canlılar gibi bitkilerinde büyük çoğunluğu sudan oluşmuştur. Bazılarının hücrelerinde %90 oranında su vardır. Bitkiler ışık ve suyla büyür. Özellikle büyüme aşamasındaki bitkilerin daha çok su gereksinimi vardır. Suyu emmeyi sağlayan bitki kökleri doğal bir pompa görevini görür.

Aldığı suyu terleme yoluyla yumuşak dokuları, gözenekleriyle ve yapraklarıyla dışarı atar. Küçük bir örnek verelim: 20 metre boyunda bir ağaç senede 1000 ton su atar. Günlük tüketimin boyutlarını görmek için ilginç bir ran değil mi? Bitkilerin hepsi aynı oranda su istemez.

Bir çoklarının su kayıplarını engelleyen doğal bir koruma yöntemleri vardır. Ayrıca ağaçların gövdelerinde bulunan kabuklar besisuyunu koruyan önemli surlardır. Bahçenizi kurarken en önemli ayrıntılardan biride iyi bir sulama sistemi kurmaktır.

Otomatik sulama
Otomatik sulama çok yeni bir sistem olduğundan bahçıvanlar tarafından henüz tanınmıyor. Oysa başta biraz pahalıya gelecek bu sistem zaman içinde hem paradan hem zamandan büyük tasarruf sağlayacaktır. Bir tatile çıktığınızda yada sorunlu olarak bir süre için teras yada bahçenizden uzak kaldığınız zaman dönüşte solmuş çiçekler, yada sararmış çimler görmek istemiyorsanız otomatik sulama sizin için ideal.

Bu yöntem uzman kişilerce bahçenin kuruluşu sırasında yapılırsa çok kolaylık sağlar. Şu varki eski ve oluşumunu tamamlamış bir bahçede bu yötemden yararlanabilir. Profosyonel ve uzman olarak otomatik sulama sistemi kuran bir firma olduğumuzu aklınızdan çıkartmayın.

Büyük bahçe aşıkları için otomatik sulamanın en güzel tarafı yaz aylarında gece belirli bir saatte siz uyurken bahçenin sulanması. Ertesi sabah sulanmış çimler parıldayan çiçeklerle güne uyanmak hiçde fena sayılmaz.

Çim
Çim bahçelerin vazgeçilmez bitki örtüsüdür. Yemyeşil, bakımlı, içinde yabani otları olmayan çim alanın seyrine diyecek yoktur doğrusu. Ne varki bu nazlı güzel umduğumuzdan çok bakım ve zaman ister. Herşeyden önce şunu bilmeliyizki biçilmeyen çim yoktur. Tek zahmeti biçmek değildir çimin ama günlerin ne çabuk geçtiğini bahçenizde size çim gibi gösteren başka bir bitki yoktur. Çim yapılacak alan iyi hazırlanır ve kuralları yerine getirilirse on sene kalabilir.

Çim ektikten sonra dikkat edilmesi gerekenler
Çim büyümeden hatta güçlenmeden üstlerinde yürümemek. tohumların yerlerinden kaymaması için, suyun bir yerde toplanmaması, göllenme yapmamasını sağlamak, tohumlara çok meraklı olan kuşları kaçırtmak için ses çıkaran ve ürküten torbalar yada aleminyum plakalar asmak. Çim alan çok büyük değilse ilk kesimi çim makası ile yapmak.

Çim bakımı
Yıllar boyu yemyeşil, güzel bir çime sahip olmanın kuralı ona iyi bakmaktır. sulamanın dışında gereken bakım için doğru ve nitelikli gereklere sahip olmalısınız. Temizliği de çok önemlidir ne denli iyi bakılırsa bakılsın çim kuru yapraklar, solmuş çiçekler, vs gibi bitki atıklarıyla kirlenir.

Biçme işleminden sonra güzel bir tırmıkla çim atıklarını üst üste bir kaç kez temizlemeliyiz. Arada bir özel temizleme gereci ile toprağını havalandırmalıyız. Bu işlem mantar ve yosunun oluşmasını engeller. Dipleri temiz çimler sağlıklı büyür ve yeşili çok parlak olur.

Biçme
Sıklığı mevsim koşullarına ve çimin cinsine göre değişen birincil bakım biçmedir. Buğdaygiller ailesinin bir ferdi olan çim bütün hem cinsleri gibi ilk baharda ve sonbaharda çabuk büyür. Bu nedenle bu aylarda daha sık budama isterler.

Yaz sıcagında ise daha seyrek budamak çimi sıcağa karşı korur. Çiminizi her hafta budayabilirseniz bitkiyi zedelemeden kesmiş olursunuz. Çimi boyunun üçde birinden fazla kesmeyin. Bir süre ihmal ettiyseniz ve büyüme çok hızlı olduysa istenen boya gelmesi için bir kaç gün üst üste budayın.

Üstüne basılan ve yaşlanan çimin 4.5 cm, basılmayan süs amaçlı çimin boyunun da 3 cm olması gerekir. Çim daima kuruyken kesilir. Ağaç yada çiçek tarhlarının çimle kesiştiği kısımlar özel bir çim biçme gereci yada makasla yapılalıdır.

Çim sulama
Sıcaklık özellikle 20 derecenin üzerine çıktığında sulama şarttır. Suyun köklere iyice işlemesi için mt2 ye 3-4 litre su gerekir. Toprağa gömülü otomatik sulama sistemi çimi nemli tutar ve otomatik ayar istenilen en elverişli zamanda devreye girerek gerektiği kadar sular.

Yaz aylarında gece sulamaları çok yararlıdır. Çimin güneşten yanmasını, mantarların oluşmasını bu şekilde engelleriz. İlkbahar ve sonbahar aylarında sabah erken sulama daha yararlıdır. Boyu kısa bir çim daha seyrek sulamayla yetinebilir, tersi durumunda sulamayı sıklaştırmalıyız.

Çim'in verimini arttırmak
Kısa kesilmiş bir çim uzun olana göre daha çok gübre ister. Azot(N) buğdaygillerin büyümesini çabuklaştırır ve darbelere (yürümek,oturmak,yatmak yada oyun gibi) karşı konulmasını sağlar.

Özellikle ilkbahar başında uygulanacak azot ağırlıklı bir gübre yıpranmış çimin çok çabuk toparlanmasını sağlar. Bunun için 100 mt2 için ilk baharda ve sonbaharda iki kez 5 kg lik azot ağırlıklı çim gübresi yeterlidir. Bu ürünü bizden temin edebilirsiniz.

Budama'nın önemi
Önlem almak tedaviden önce gelir; hastalıkların çoğu aşınmış bölgelerden içeriye açılan yaralardan oluşur. Bu çok kez bitkinin ölümüyle sonuçlanır. Kırılmış dallar, aşınmış ağaç gövdeleri iltihap kapmak için hazır bekler. Aynı biz insanlarda olduğu gibi açık bir yara zamanla kangrene dönüşür ve hasta ihmal sonucu ölür yada sakat kalır.

Gözünüze çarpan bütün hasta dalları kısmın hemen üstündeki tomurcuk yanından çok ilerlemiş bir durumda ise gövdeyle birleştiği yerden kesin. Kestiğiniz bölgeyi anında koruyucu macun, (ülkemizde aşı macunu denir) yoksa odun kömürü, hiç biri yoksa çamurla kapatın. Bir ağaç yada bodur ağacı yakından izlediğimizde en çok çiçek alan bölgenin dış dalların ucu olduğunu görürüz.

Bunun nedeni bu bölgenin güneş ışığından daha fazla yararlanmasıdır. Güneş ışığından yararlanmayan sıkışık orta bölümde bir çok mantar hastalığı oluşabilir. Sağlıklı dış dallar yalnızca güzel çiçek vermekle kalmaz çelik almak için bitkinin hormon düzeyini en üst noktaya çıkarır; bu nedenle sağlıklı çelikler dış dallardan elde edilir.

Bir bitkinin taze saglam dallar edinmesiyle kocamış dalları kesebilir bu işlemlede söz konusu bitkiyi gençleştirebiliriz. Bahçelerinizin uzak kısmında tek başına bırakılmış ağaçlar dört bir yandan gelişir ve güzel bir görünüme sahiptir. Şu var ki yoğun bir guruplaşmada iyi şekillenmeleri gerekebilir. Bu durumda budama devreye girmelidir; bu durum daha çok çit amaçlı düzenlemelerde ortaya çıkar.

Şekil verme işlemlerinde hemen sonuca gidileceği düşüncesi yanlıştır, bu işlem uzun sürede belli olur; ayrıca budama yanlış yapılmıssa sonuç düşünüldüğünden daha çok kötü sonuç verir. Bir ağaç yada bodur ağaç dalları üzerinde beliren tomurcukları sayesinde büyür.

Beslenmeleri dallarından gelen besi suyu (usare) sayesinde olur. Senellik budamanın dışında bütün kesme işleri dallardaki tomurcuklar göz önünde bulundurularak yapılır. Ciddi budama da besi suyu 2-3 tomurcuk arasında kalır, oysa hafif budamalarda bu oran 6-7 tomurcuk arasınadır. Bu nedenle ciddi budamalarda güçlü bir filiz çıkar diğerin de ise zayıf olur.

Çelikleme yöntemi
Çelikleme nedir?

Çelikleme anaç bitkiden bir bölüm alıp onu bağımsız bir bitki yada bitkiler haline getirmektir. Bitki bu şekilde yaşamını sürdürmekle kalmayıp zamanla kendi belli başına bir bitki haline gelir.

Neden çelikleme yapılır?
Bir çok bitki tohum üretmez, yada tohumları bulunduğumuz bölgede olgunlaşmaz ve bu tohumlar çok kez anaç bitkiden farklılıklar gösterebilir. Çok eski zamandan beri çelikleme bitkileri çoğaltmanın en doğru yöntemi olarak biliniyor. Çeliklemeyle elde edilen genç fidanlar (bir kaç konu dışında) anaç bitkinin özelliklerini taşır.

Bahçenizin bir köşesini yararlı otlara ayırmayı unutmayın
Eskiden çayırlara çıkılıp toplanır ve kurutulur ve gerektiği zaman kullanılırdı. Büyük kentlerde ot toplayacak çayır kalmadığı için bahçelerde oda yoksa saksılarda yetiştiriliyor. Bir çoğu kokulu olan bu güzel doğal otların yemek ve salatalara kattığı tadın dışında sağlık içinde yararlı olduğunu hepimiz biliriz.

Gerçekte bütün ilaçların kökeni otlara dayanıyor ama sentetik ilaçların yaygınlaşmasıyla bu otlara duyulan ilgide azaldı. Bir çok yararlı hastalıkların önleyicisi olarak bilinen bu yararlı otları hiç değilse bahçemizden eksik tutmayalım. Kendi ellerinizle yetiştirdiğiniz hormonsuz bir maydonoz hem elinizin altında her dem hazır, hemde görüntüsü güzel hemde yararlı. Bahçenizin bir köşesinde maydonoz, nane, kekik, adaçayı, fesleğen neden olmasın.

Bahçe ve Çim Bakım Takvimi Çim ne zaman ekilmeli, ne zaman sulanmalı

Çim ne zaman ekilmeli, ne zaman sulanmalı, ne zaman boyları kısaltılmalı veya uzun tutulmalı ve dinlenme zamanı ne zaman olmalı?

ocak ayı bahçe ve Çim bakımı takvimi
ocak ayı içinde çim alanınız için yapabileceğiniz tek şey dökülen yaprakları temizlemektir. bu yağışlı ve çoğunlukla soğuk dönemde çimleriniz için yapabileceğiniz pek fazla bir işlem yoktur. ancak yine de dikkat etmeniz gereken bazı noktalar vardır. donmuş çimlerin ve alanınızda oluşan göllenmelerin üzerinde yürümeyin. bunlar alanınıza zarar verir. ocak ayı alanınızda kullandığınız aletleri, makinaları bakımdan geçirmeniz için ideal bir aydır.

Şubat ayı bahçe ve Çim bakımı takvimi
ilıman bölgelerde çim bakım zamanı Şubat ayı içinde başlayabilir. ortaya çıkan solucanlarla savaşa yine bu ay içinde başlayabilirsiniz. ancak mart ayı gelmeden alanınızda biçim yapmayın. eğer ekim yapmayı planlıyorsanız, havalar iyi gittiği sürece Şubat ayı içinde toprağınızı hazırlamaya başlarsınız. Şubat ayının ikinci yarısında ege ve akdeniz bölgesinde ekim yapmaya başlayabilirsiniz.

mart ayı bahçe ve Çim bakımı takvimi
Çim alanlarda çalışma programı aslında mart ayında başlar. Çimlerin büyümeye başladığı, hava ve toprak durumlarının iyi olduğu bu dönemde, dökülmüş yaprakları ve alanınızdaki çöpleri temizlemek için tırmıklama yapın. burada dikkat edilmesi gereken nokta tırmıklarken çime zarar vermemektir. kış ayları boyunca ayaza maruz kalmış çimleri silindirlemek iyi bir yoldur. bu ay içinde yapacağınız ilk biçimde çiminizin üst kısmından alın. bu dönemde yapılacak alçak biçim alanda sararmalara neden olabilir. biçim için alanın kuru olduğu bir günü seçin. bu ay için ayda iki biçim yeterli olacaktır. mart ayı içinde yapılacak tek iş biçim değildir. alanda hastalık olup olmadığını da bu ay içinde gözlemleyebilirsiniz. eğer gerekli ise ilaçlama yaparsınız.

nisan ayı bahçe ve Çim bakımı takvimi
gübreleme ve zararlı mücadelesi çimlerinizin ve zararlıların hızla büyüdüğü nisan ayı sonuna doğru başlar. toprak sıcaklığının arttığı nisan ayının ikinci döneminde çimlerinize amonyum nitrat uygulamanız faydalıdır. bu ay içinde çimlerinizin fazla uzamasını engelleyecek sıklıkta biçim yaparsınız. yine de ev bahçelerinde çimlerinizin boyunu 2.5 cm den aşağıya indirmeyin. nisan ayı kıştan zarar görmüş bölgeler için ara ekim yapılmasının uygun olduğu bir aydır. karasal iklimin hüküm sürdüğü bölgelerde bu ay içinde ekim yapılabilir.

mayıs ayı bahçe ve Çim bakımı takvimi
mayıs ayı ile birlikte daha sık biçime başlarsınız. Çimlerinizin boyunu daha kısaltabilirsiniz. bütün aylar içinde mayıs ayı zararlılarla savaş için en uygun aydır. zararlılarla savaş için havanın iyi olduğu bir günü seçmeyi unutmayın. ayrıca çiminiz kuru, toprağınız ise nemli olmalı. Çim ekimini mayıs ayının ikinci yarısına kadar tamamlamalısınız. Çim alanınıza azot takviyesi yapabilirsiniz. bu ay içerisinde toprak genellikle nemlidir ama bazen kuru ve sıcak bir hava dalgasıyla karşılaşabilirsiniz. eğer böyle bir durum meydana gelirse çimlerinizde bir problem meydana gelmesini beklemeden sulamaya başlayın.

haziran ayı bahçe ve Çim bakımı takvimi
haziran ayı içersinde kuru ve sıcak bir hava dalgasıyla karşılaşırsanız, biçim boyunuzu daha uzun tutun. haziran ayıyla birlikte yaz gübrelemesi zamanı başlar. eğer çiminizde renk değişiklikleri ortaya çıkmışsa amonyum nitrat kullanabilirsiniz. bazı zararlılar mayıs ayı içerisinde yaptığınız zararlı savaşından kurtulmuş olabilir. haziran ayı bunlarla savaşmak için uygun bir dönemdir.

temmuz ayı bahçe ve Çim bakımı takvimi
temmuz ayı içinde düzenli olarak biçime, sulamaya ve tırmıklamaya başlayın. ev bahçeleri için temmuz ayının en büyük problemi ailenin tatile gitmesidir. evinizden uzak kaldığınızda bahçenizle ilgilenecek ve biçim yapabilecek bir yardımcı bulmaya çalışmalısınız. eğer haziran ayı içerisinde gübreleme yapmamışsanız ve yeterli suyunuz var ise azot uygulaması yapabilirsiniz.

ağustos ayı bahçe ve Çim bakımı takvimi
ağustos ayında da temmuz ayında yapılan işlemler devam ettirilir. siz tatildeyken bahçeniz bakımsız kalmışsa yapılacak en iyi şey çimlerin boyunu hemen kısaltmamaktır. İlk önce hafifçe üst kısımlarını biçin bir kaç gün sonra çimlerinizin boyunu kısaltmaya başlayın. ağustos sonralarına doğru ekim işlemlerine başlayabilirsiniz. karasal iklimin hüküm sürdüğü bölgelerde son gübreleme yapılmalıdır.

eylül ayı bahçe ve Çim bakımı takvimi
Çim bakımında sonbahar programı eylül ayıyla başlar. İlk yapılacak iş çimlerin boyunu sonbahara uygun bir boya alçaltmaktır. solucanlar bu ay içinde aktif duruma gelirler. bu dönemde ortaya çıkabilecek zararlılar için zirai ilaç bayilerinin tavsiye edeceği ilaçlar kullanılabilir. eylül ayı bütün bölgelerimizde tohum ekmek için en uygun aydır. eylül ayının birinci yarısında ege ve akdeniz bölgelerinde son gübreleme yapılmalıdır.

ekim ayı bahçe ve Çim bakımı takvimi

ekim ayı içinde düzenli biçim sona erer. Çim alanınızın üstüne dökülen yapraklar temizlenmediği takdirde çiminize zarar verir ve solucan probleminin artmasına neden olur. bunun için alanınızı süpürmeyi ihmal etmeyin. ekimin birinci yarısında tohum ekim işi sona erer.

kasım ayı bahçe ve Çim bakımı takvimi
kasım ayı içerisinde çim alanınızda yapacağınız işlemler oldukça azalır. bu işlemler alanınızı yapraklardan ve diğer çöplerden temizlemek ve eğer alanınızda solucan varsa ilaçlama yapmaktır. eğer istenirse alanınızı kıştan korumak için yanmış, elenmiş ve fumige edilmiş çiftlik gübresi serilebilir. ayrıca kasım ayında bahçeniz için kullandığınız bütün alet ve makinaları temizleyip, kaldırmaya başlayabilirsiniz.

aralık ayı bahçe ve Çim bakımı takvimi
aralık ayı yoğun geçen bir bakım döneminden sonra dinlenme zamanını müjdeler. dikkat edilecek en önemli nokta ıslak veya donmuş çim alana zarar vermekten kaçınmaktır.

Saturday, April 30, 2011

Ortopedik engelliler için neler yapmalıyız? Mekan, Tasarım

Ortopedik engelliler için neler yapmalıyız?



*Aydınlık bir mekan, yada başka bir deyiş ile görüş keskinliği bulunan bir mekan yeni bir rahatsızlığa sebebiyet vermemek için ortopedik engelli birey için büyük bir gerekliliktir. Ancak, hareket halinde iken çok gerekli bu durum, her yerden yönetilebilir bir ışık sistemi ile çözülmelidir.
*Görme engelli birey yaşadığı mekanı ancak hissedebilir ve duyabilir. Yada bedeninin başka bölümleri ile fark etme gücüne sahiptir. Burada sivri hiçbir çözüme fırsat vermeden gerektiği kadar obje ile çözümlenmiş mümkünse ortası boş bir mekan bireyin özel bir isteği olmadıkça iyi bir tasarıma olanak tanır.
*İşitme engelli birey için ise mekan görülebilir. Tasarımlarında kendisi ile iletişim kurmak isteyen kişi ve aracılara olanak tanıyacak bir çözümleme uygulanmalıdır. Kapının ve telefonun çaldığını bildiren ayrı renkteki ışıklar veya kişinin söylediklerini yazılı metne çeviren araçlar günlük yaşamının bir parçası olacaktır. Yada kişinin acil durumunu haber verecek belirli kişilere bağlı uyarı sistemleri onun hayatını kurtarmada faydalı olacaktır. Kapı önünü gösteren ekranlı bağlantılar kullanılmalıdır.
*Bir mekan hangi formasyonda olursa olsun hiçbir engelli için sivri köşelere sahip çözümlerle oluşturulamaz.
*Yine bireyin engeli doğrultusunda evin gerekli yerlerine tutunma barları ve boyuna göre ayarlanmış mutfak ve banyo tezgahları, klozetler de zorlu bedenine kolaylık sağlayıp ona hareket kabiliyetini kazandıran gerekli, esneyebilir olanaklarını sağlar.
*Banyo bir engelli için en önemli sorunlardan birini oluşturur. Burada yaşanan temizlik sorununa olanak sağlayacak çözümlerden biri, kişi eğer ortopedik özürlü ise tekerlekli sandalye ile birlikte düşünülür. Evin her köşesine kendisinin amaçlarını engellemeden ulaşan sandalye banyoda da gerektiğinde yıkanacağı yere kadar girer. Buraya kurulmuş tutunma barları engelli kendini kaldıracak güçte ise yer değiştirmesinde destektir. Ayrıca çok ağır engellerde tavandan yada döşemeden mafsallı taşıyıcı sistemler çok ufak bir yardımla kişiyi yerinden kaldırıp gerekli yere bırakır. Bu banyoda olabildiği gibi yatak odası da olabilir. Bazı çözümlerde kişi banyodan aynı mafsallı araçla yerinden alınıp tavana kurulmuş raylı sistemlerle yatağına taşınabilmektedir.
*Kat çıkmak yada her hangi bir yükseklik çıkmak gerektiğinde eğer orada bir rampa yada düşey sirkülasyon olarak bir asansör sistemi yoksa engelliyi üzerine direk kendisi yada sandalyesi ile oturabileceği, merdiven boyunca yukarı yatay olarak taşıyacak bir mini asansör sistemi de kurulabilmektedir.
*Sürekli eve kapalı ve sandalyesini kullanmakta dahi güçlük çeken ve yalnız yaşamayı tercih eden yada mecbur olan bir kişi evin zeminine yerleştirilmiş, bir ray sistemi ile evin her yerini hep aynı hat üstünde takip etmek suretiyle kullanabilir hale getirilebilir. Tasarımcı ile talep edenin uyum süreci ile aşılır ve isteğe en uygun tasarım üretilir.
*Ayrıca engelli aparatlarının metal aksamlarını ve konstrüksiyonunu (iskeletini ) oluşturan önemli bir malzeme de titanyumdur. Bu malzeme aşınmaya son derece dayanıklı ve hafif araçlar elde edilmesini sağlamaktadır. Ancak çok pahalı olup başka bir kullanım alanın da bu barışık dünyaya uymayan güdümlü mermi, tepkili uçaklar olduğu kayıtlar arasındadır. Ayrıca uzay sanayii de, tel halinde çekilmiş veya dövülmüş haldeki titan alaşımlarının en önemli tüketicisi konumundadır.
*Yapıda üst katlarda oturulması acil durumda mekanı terk imkanı için tercih olmamalıdır, kolay kaçılabilir bir yükseklikte yaşanmalıdır . Yangın gibi özel durumlarda pencereden kurtarılabilir bir yükseklikte yaşamak gereklidir. Ve bu bütün engelli grupları için önemlidir.
*Yer döşemesi kaymayan ancak aynı zamanda tekerlekli sandalyenin lastiğini de tutmayan bir malzeme ile yapılmalıdır, ancak yerde yürümek zorunda olan engelliler için, sürekli kullandığı alanlar mümkün olduğu kadar, yumuşak malzeme ile kaplı olmalıdır.
*Sivri, keskin kalmış bölgeler, ki duvar dönüşleri de buna dahildir, evin hiçbir yerinde olmamalıdır. Bütün duvar köşeleri yuvarlatılmış olarak bitirilmelidir. Mümkünse normal açıklığın üzerinde bırakılmış kapı aralıklarında köşelere tutunma barı yerleştirilebilir.
*Evin her yerinde acil çağrısı sistemi kurulmuş ve ulaşılabilir durumda olmalıdır. Bu bir başka kişinin telefonuna gidecek bir uyarı olarak düzenlenebilir. Ülkemizde şu anda özel şirketlere bağlı ikaz sistemleri kurulmaktadır.
*Yangın söndürme cihazı mutlaka bulundurulmalıdır. Ve mümkünse bu her odada olmalıdır.
*Evin içinde kişiye göre yüksekliği ayarlanmış tutunma barları kurulmalıdır. Bu yükseklik kişinin engeli ile doğru orantılıdır.
*Evde basamak gibi yükseltiler olmamalıdır.
*Bir terapi, jimnastik odası mutlaka bulundurulmalı ve kişi kendi hayatını sürdürecek konumda uzun yıllar kalabilmek için kendine imkan tanımalıdır. Tasarımcı bunu önermelidir.
*Bütün tesisat, temiz ve pis su tesisatları ile kalorifer boruları kolay tamir edilebilir bir yerde en başta düşünülerek yerleştirilmelidir. zemin yada duvar dokusu içine gömülmüş ve kapak ile gerektiğinde tamir edilmek üzere bırakılmalıdır.
*Tasarımcı hayal kurmadan gerçekçi bir bakış açısı ile, kişinin bedensel özelliklerini iyi analiz ederek bir sistem kurmalıdır.
*Kişi mutlaka kendisine yardım edebilecek bir bilgisayar sistemi ile dışa açılmalıdır. Bu konuda tasarım yapan ve ithal eden firmalardan faydalanılabilir.
*Yatmak ortopedik engelli için zaten çok tanıdık olan bir durumdur. Bu durum hastalık ile pekiştiğinde yatak ve çevresinin çok iyi düzenlenmiş olmasının ne kadar gerekli olduğu bir kez daha anlaşılır. Yatak ve çevresi kişinin bedensel zafiyetinin boyutlarına göre değişir. Telefon, yangın söndürücü, ilaçlar ve çok temel ihtiyaçlar için , mutlak ulaşabilir bir ortamda uyumalıdır.
*Her ne şartta olursa olsun mutlaka acil durumu için bir irtibat noktası olması gereklidir.
*Kişinin doktoru ile beraber verilecek bir karar ile engelli jimnastiğe teşvik edilmeli, bunun için ev içinde bir sistem kurulmalıdır. Bu ülkemiz engellilerinin ev içinde geçen mecburi hayatlarında önemli bir detaydır.
*Yatak tuvalete yakın olmalıdır.
*Allerjen kumaşlar yerine allerji yapmayan ve az toz tutan , kolay leke çıkarılabilen kumaşlar tercih edilmelidir.
*Kumaş seçimlerinde felç yarası açılmasına engel olmak için dikkatli seçim yapılmalıdır.
*Kişi aşırı yüksek eşyalar yanında yatırılmamalı, ve oda son derece havadar olmalıdır.
*Hava kalitesini arttırmak için gerekirse özel cihazlar bulundurulmalıdır.
*Eşyalar maksimum tekerlekli sandalye ile erişilebilir bir yükseklikte olmalıdır.
*Belli bir yüksekliğin üzerinde eşya tasarlanmamalıdır.
*Kişinin bedenini bilerek yoracağı bir tasarım olmamalı ve bağlı olduğu sandalye ile bağlantılı tasarım yapılmalıdır.
*Kişinin evi birden fazla kata sahip ise katlar arasında minik merdiven asansörleri uygulanır ve bunlar kişiyi bazen sandalyesi ile bazen sandalyesiz yatay hareket ederek yukarı çıkarır.
*Kişinin engelinin gereksinimine göre (ki genellikle uygulanır) hidroterapi uygulaması için duş teknesi yerine küvet yada jakuzi kullanılmalı, sürekli sıcak su sistemi kurulmalıdır.
*Müzik sistemi uzaktan kumandalı olmalıdır.
*Kapılar tekerlekli sandalyenin kapıya çarpması ile vereceği sürekli zarara karşı sert bir malzeme ile kaplanmalıdır. Ve çarpma kapı olarak uygulanmalıdır.
*Mutfak malzemeleri kolay ulaşılabilir bir yerde olmalıdır.
*Mutfak tezgahının altı mümkün olduğu kadar boş düşünülmelidir.
*Mutfak tezgahı hareketli de düşünülebilir. Bu çok hafif bel rahatsızlığı olan kişiler ve yaşlılar içinde geçerli bir çözümdür.
*Her odada telefon bulunmalıdır.
*Eşyalara ait boyutlar kişiye göre ayarlanmalıdır.
*Banyo gibi tehlikeli olan bir bölgede yine engellinin durumuna göre vitrifiye elemanını kullanırken yardımcı aparatlar ile destek olmak zorunluluğu vardır. *Ayrıca engeli ağır bir kişi, kendini özel taşıyıcı bir sistemle sandalyesinden alıp klozete, oradan banyoya bıraktırabilmektedir. Bu gibi durumlarda oluşabilecek aksaklıklardan etkilenmemek için aparatlar "manual" olmalı ayrıca yine acil tuşu yakında bulunmalıdır.
*Bilgisayar konusunda engelliler ilgili yeni çıkan imkanlar tasarım sırasında kişiye hatırlatılmalıdır.
*Dolap kapakları sürmeli olmalı, askıda duran eşyalar için askılıkları kişinin önüne getiren bir sistem kurulmalıdır.
*Isıtma sistemi yerden yapılmalı ve evin her yerinin sıcak olmasına özen gösterilmelidir.
*Pencerelerin alçak olmasına gayret edilmeli , bina dış görünüşü ile oynanamayacağı için ve engelli kişinin psikolojisi için gerekirse bütün ev döşemesi yükseltilmelidir.
*Renk seçimleri çok önemlidir. Beyaz ve krem rengi ile turkuazın bir tonu hastahaneleri hatırlattığı için tasarımda tercih edilmesi zaman zaman sorun yaratabilir, kişinin beğenisi ve psikolojisi göz önünde tutulmalı ve neşeli renkler önerilmelidir.
*Aydınlatma dimmer sistemi ile kullanılmalıdır.
*Tekerlekli cihazların devrilme olasılığına karşı maksimum önlem alınmalıdır.
*Alışveriş sonrası yerleşme için mutfak kapıya yakın olmalı ve yemek masası mutfağa yakın bir yerde dizayn edilmelidir.
*Mümkünse açık bir mekan tasarlamalı ve odalardan kaçınılmalıdır.
*Eğer uzun koridor sahibi iseniz tüm koridoru tek yada çift taraflı, yerden belli bir yükseklikten başlayan kitaplık ve dolaplar ile değerlendirebilirsiniz. Ancak önce sandalye ile dönüşünüzü iyi hesaplamalısınız.
*Perdelerde, dikey perde her zaman daha elverişlidir.
*Eğer daire kiralayacak yada satın alacaksanız , mutlaka güneş alan bir yeri tercih ediniz. Güneş ne kadar çok evinize girer ise , doktorunuz ile o kadar az görüşürsünüz.
*Bitkiler ve pet hayvanı çok iyi bir enerji kaynağıdır. Yada bir akvaryum. Tasarımlarda göz önünde bulundurulmalıdır.
*Kapılara sandalye çarpma yüksekliğinde dayanıklı malzeme yerleştirilmelidir.
*Yatak satın alımında veya yenilenmesinde, sandalyenin dizaynına göre seçim yapılmalıdır.
*Masalar yuvarlak yada elips olarak tercih edilmelidir.
*Ev işleri kapsamına giren her tip cihazın kullanımı , tasarlanmadan önce kişi sandalyesi üzerinde iken hayali olarak uygulanmalıdır. Kol uzanma, bacak gücü, görüş alanı yada taşıma kabiliyeti değerlendirilerek plan ve tasarım gerçekleştirilmelidir.

Antika alırken ..

Antika ışıkta alınır...

Antikaya ilgi duyuyor ancak nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız, bazı ipuçlarına ihtiyacınız var demektir. Örneğin, müzayedeye katıldığınızda ünlü koleksiyonerlerin neler aldığına dikkat edin..

Müzayedeler

Müzayedeye katılmadan önce mutlaka katalogları gözden geçirin. Beğendiğiniz ve satın almayı düşündüğünüz parçaları iyice inceleyin.
Müzayede firmasından beğendiğiniz parçanın ayrıntılı bir kondisyon raporunu istemeyi unutmayın.
Mümkünse önceden müzayede firmalarının organize ettiği tanıtım günlerine katılın ve burada tanışacağınız sanatseverlerin fikirlerinden ilham alın.
Beğendiğiniz parçaları satın almadan önce mutlaka tam anlamıyla güvendiğiniz, bu işlerden anlayan bir dostunuza ya da antikacınıza danışın.
Antika satın alırken mutlaka en ender parçayı satın almaya çalışın. Kusursuz, tamirsiz ve zor bulunan bir parçanın peşinden gitmeye özen gösterin.
Müzayede günü arka tarafta bir yere oturarak salonu izlemeye çalışın. Bu, kimlerin neler satın aldığını görmenize imkan tanıyacaktır. Tanınmış bir koleksiyonerin hangi parçalar için bayrak kaldırdığını görerek daha iyi seçimler yapabilirsiniz.


Antikacılar

Antika satın aldığınız dükkan sahibinin bir konuda uzman olup olmadığına dikkat edin.
Bir parçayı satın almadan önce mümkünse bir eksperden yardım alın.
Yardımcı kaynaklardan ve internetten alacağınız parçayla ilgili bilgi edinmeye çalışın.
Satın alacağınız parçanın hangi döneme ait olduğunu mutlaka öğrenin ve mümkünse döneminde üretilen parçaları toplamaya özen gösterin.
Yaşadığımız kültürün önemli eserlerini toplamak koleksiyonunuzun rağbet görmesi açısından önemlidir. Eski Osmanlı eserleri, her zaman piyasada ilgiyle karşılanır.
Tüm dünyada yer edinmiş ünlü antika markaları satın almayı tercih edin. Tanınmış bir parçaya sahip olmak yurtdışında bile alıcı bulabileceğiniz anlamına gelir.
Önemli ustaların elinden çıkmış antika mobilya parçalarını her zaman tercih edin.
Eserin yapıldığı döneme ait olduğundan emin olun ve taklitlerinden kaçının.
Parçayı satın almadan önce onu çok iyi bir ışıkta gözden geçirin.

Zemin Kaplama, PVC Döşeme

Neye ihtiyacımız var?

Malzemeler
PVC, Tutkal, çek pas
Aletler
Maket bıçağı, çengelli halı bıçağı, dişli tarak, çelik mastar, mezura, çelik metre, mala, falçata





Odanın Ölçüsünü Alalım:PVC’yi döşemeyi düşündüğümüz odanın ölçüsünü mezura yardımıyla ölçelim ve döşeyeceğimiz alanın ölçüsünü alalım.
2.

PVC’yi yerleştirelim: Kullanmayı düşündüğümüz PVC’yi odamıza serelim (PVC’yi tersten ve çok zaman geçirmeden sermeliyiz). PVC rulo halinde bekletilirse havanın neminden dolayı sertleşebilir.
3.

PVC’nin kesilmesi: PVC’nin fazla olan kısmını döşemesi yapılacak olan odanın, şerit metre yardımı ile alınan ölçüsüne göre çelik mastar yardımıyla keselim. (Kesim yapıldıktan sonra malzemenin düz olan yüzünü çevirelim).
4.

PVC’nin tutkalla yapıştırılması: PVC’yi yapıştırmak için, tutkalı taraklı mala yardımıyla, uygulama başladığımız duvar kenarından itibaren, ince bir tabaka halinde PVC’nin kaplayacağı tüm alan üzerine yayalım. 10 dk. bekledikten sonra PVC’yi tutkalı sürülmüş olan zemine yapıştıralım (Tutkal ince bir tabaka halinde zemine sürülmelidir).
5.

Sabit mobilyalar için PVC kesilmesi: Sabit mobilyanın kenar kısımlarına gelen PVC’nin fazlalık kaln parçasını, dolabın köşelerinden başlayarak maket bıçağı yardımıyla keselim. Boşluk olmaması için dolabın tam dip kısımlarından başlayarak kesim yapalım (Duvar kenarındaki fazlalıkları da maket bıçağıyla kesebilirsiniz).
6.

Birden fazla PVC parçası olduğunda tutkallama: Eğer, döşeme yapılacak olan odada birden fazla PVC kullanılarak ek yapılacaksa PVC’leri birleşme yerlerinden dışarıya doğru ayıralım, ortaya çıkan zemine tutukalı dökelim ve tırnaklı mala yardımıyla zemine yayalım. 10 dk. bekledikten sonra yaklaşık 2cm. üst üste gelecek şekilde yapıştıralım.
7.

PVC’nin ‘çek pasla’ zemin üzerine yapıştırılması: Altta kalan havayı almak için tutkalla yapıştırılmış olan PVC’nin üzerinde çek pası ileriye ve geriye doğru hareket ettirelim. Böylece PVC hem daha iyi yapışmış olacak hem de allta kalan havası alınacak.
8.

İki uçtan birleşen PVC parçasının kesilmesi: Orta kısma tutkal sürdükten sonra sağdan ve soldan birleştirdiğimiz üst üste gelen PVC parçalarının fazlalık olan kısımlarını mastar ve falçata yardımıyla keselim.
9.

Süpürgeliğin takılması: Aldığımız süpürgelikleri duvar kenarlarına yerleştirelim. 75 cm.’de bir, beton çivisini çekiç yardımı ile süpürgelikleri duvara çakalım.
10.

Geçiş profilinin montajı: Geçiş profillerinin altında varsa, çift taraflı bandı çıkaralım, Çift taraflı bant yoksa geçiş profilinin altına silikon sürelim. PVC’nin temizlenmiş olan boşta kalan kısmına yapıştırarak yerleştirelim (Geçiş profilleri, odaların diğer odalara geçiş yerlerinde kullanılır. Geçiş yerlerine PVC kaplanamadığı için, boşta kalan bu kısımlara geçiş profilleri konulur. Örn:kapı ağzı) İki elimizle bastırarak yapıştıralım.


ÖNERİ

*Tutkalı sürdükten sonra 10 dk. bekleyelim (Geçirgen olmayan, hava almayan zeminlerde tutkalın daha fazla beklemesi gerekiyor). Tutkalın kuruyup kurumadığını malzemeyi yapıştırmadan önce kontrol edelim. Tutkalın çözülmesini istiyorsak alkol kullanabiliriz. Malzeme kirlendiğinde sentetik tinerle silinebilir.

*PVC satın alırken, genel kalınlıktan çok koruyucu tabakasının kalınlığına dikkat edelim. Alev almayan, kolay temizlenen, çok kaygan olmayan, kimyasal maddelere karşı dayanıklı, alttan ısıtmaya karşı dayanıklı, rengi çabuk solmayan PVC’leri satın almamız gerekiyor.

Faydalı Bilgiler / Tesisat, Bakım, Onarım

Şamandıranın Değiştirilmesi


Neye ihtiyacımız var?
Malzemeler

Şamandıra
Aletler
Ayarlanabilir pense, bardak


Eski şamandıranın çıkartılması: Arızalı şamandırayı sökmeden önce rezervuarın suyunu boşaltalım, ara musluğu kapatalım. Ara musluktan şamandıraya giden su giriş flex'ini (paslanmaz su giriş borusu) penseyle sökelim. Arızalı olan eski şamandırayı rezervuarın içinden çıkartalım.
2.

Yeni şamandıranın gösterilmesi: Yeni almış olduğumuz şamandırayı rezervuarımızın içine takmak için iki elimize alalım.
3.

Yeni şamandıranın rezervuara takılması: Yeni aldığımız şamandırayı, bağlantı flex'iyle şamandıranın bağlanacağı noktaya yerleştirelim.
4.

Şamandıranın montajının yapılması: Şamandırayı rezervuardan içeriye soktuktan sonra ayarlı pense ile alttan bağlantı somununu sıkalım ve bağlantı flex'ini bağlayalım.
5.

Tesisatı temizleyelim: Tesisatın temizliğini yapmak için yeni şamandıranın üst kısmını çıkartalım. Şapkasız rezervuar üzerine bir bardak tutalım ve sistemi kirden/pastan arındırmak için su tedarik musluğunu açalım. Bardağın buradaki işlevi, tazyikle gelebilecek pis suyun dışarı taşmasını önlemektir.
6.

Şamandıranın sökülebilen üst kısmının monte edilmesi: Tesisatın temizlenmesi için çıkarılmış olan şamandıranın üst kısmını taktıktan sonra üst kısmın kulplarını kullanarak çeyrek saat yönünde çevirelim. Yerine iyice oturduğundan emin olalım.
7.

Şamandıranın su seviyesinin ayarlanması:
Rezervuar içindeki şamandırayı ayar klipsinden tutarak istenilen su seviyesine getirelim. (İdeal olan su seviyesi, tankın seviyesinin yarısı kadardır.) Şamandıra şapkasını yukarı ya da aşağı hareket ettirerek son ayarını yapalım.


Öneri

Eski şamandıramız su sızıntısı yapabilir. Bunu önlemek için şamandıramızın su seviyesini ayarlayalım. Şamandırayı indirmek ya da kaldırmak için şamandıranın üzerindeki vidayı çevirelim. Ayarlamaları yaptıktan sonra su akmaya devam ediyorsa şamandırayı çıkarıp, yenisini takmamız gerekebilir.

Dekorasyon Tuzakları

Evinizde bir şeylerin eksik olduğunu hissediyorsunuz; ama ne eksik bir türlü bulamıyorsunuz. Hatalarınızı keşfedin, dekorasyon tuzaklarına düşmeyin.


Planlamayı atlamak
Dekorasyona başlamadan önce ayrıntılı bir taslak hazırlamanın ve gerekli malzemelerin listesini çıkarmanın size ne kadar zaman kazandıracağını tahmin bile edemezsiniz.

Dekore ettiğiniz her bir oda için mekanın işlevine göre sorular hazırlayın: Oda hangi amaca hizmet edecek, yeterli priz var mı? Aydınlatma elemanları tavandan mı olmalı? Aksi geçerliyse odanın içinde dolaşan kablolar ile nasıl baş edeceksiniz? Eşyalarınız için akıllı depolama çözümleri üretmek de son derece önemlidir.

Var olan depolama üniteleriniz yeterli mi, yoksa takviyeye mi ihtiyaç var? Değişiklik uygulamak istediğiniz odaya check-up yapın. Her şey tamamlandığında neyin eksik olduğunu görme şansınız artacak, eklentilerle de artık puzzle tamamlanabilecek. Bu aşamada geriye son bir soru kalıyor: Nasıl yaşamayı tercih edersiniz; ciddi mi, yoksa rahat mı? Aydınlatma için ne tercih ederseniz edin, gözünüzü rahatsız etmemeli. Ayrıca belirli alanlar için o alana uygun spot, abajur gibi aydınlatma öğeleri kullanmaya çalışın.

Aşırı ya da yetersiz aydınlatma
Pek çok kişi için etkili bir aydınlatma düzeni yaratmak zor bir iş gibi görünür. Ancak aydınlatmanın üç aşamalı bir kuralı vardır, buna uyulduğu takdirde eviniz tam kıvamında bir aydınlatma düzenine sahip olacaktır. Öncelikle mekanda size herhangi bir görüş problemi yaratmayacak yeterli düzeyde bir aydınlatma sağlayın.

İkinci aşama belirli alanlarda kullanmak üzere ışıklandırma düzeneği oluşturmak. Örneğin, okumalarınızı yaptığınız berjerin kenarına ayaklı bir abajur yerleştirebilirsiniz. Üçüncü ve en heyecan verici aşamaysa, herhangi bir aydınlatma öğesiyle canlı, çarpıcı bir etki yaratmaktır.

Odayı belli alanları vurgulamak için bir tiyatro sahnesi gibi düşünün. Şöminenizin ya da duvarınıza astığınız ve size yıllar önce hediye edilen yağlı tablonun belki de fark edilme vakti geldi de geçiyor.

Bir renk kartelasına baktığınızda seçtiğiniz rengin odanız için en uygun ton olduğunu düşünebilirsiniz, ancak evin bulunduğu cepheyi de göz önünde bulundurmayı unutmayın. Kuzey ya da doğu yönüne bakan evlerde soğuk bir ışık olacağı için sıcak renkleri tercih edebilirsiniz.

Benzer şekilde batı ya da güney yönüne bakan mekanlarda güneş ışığı daha fazla olduğundan sıcak renkler fazlasıyla baskın görünebilir bu sebeple daha soğuk renkleri kullanmaya çalışabilirsiniz. Aydınlatma elemanları renkleri olduğundan farklı gösterme eğilimindedir.

Örneğin floresanlar mekana yeşil gölge verebilirler. Renk kartelaları ile yola çıktığınızda tam tamına istediğiniz renk etkisini elde edemeyebilirsiniz. Bu sebeple büyük levhalarda deneme çalışması yapabilir, bu levhaları bütün odalarda tek tek deneyerek ışık açısına göre renk etkilerini gözlemleyebilirsiniz. Aynı zamanda alışveriş yaparken yanınıza alıp döşemelerinizi ve mobilyalarınızı buna göre seçebilirsiniz.

Odanın ruh halini göz önünde bulundurmamak
Pek çoğumuz ev satın alırken ''işte bu ev'' dediğimizde bize o evi satın aldıran his, mekanın bize kendimizi iyi hissettiriyor olmasıdır. Fakat iş dekorasyon aşamasına geldiğinde mekanların ruh hallerini çoğu kez es geçeriz.

Kırmızının bazı tonları agresif bir etki yaratırken, yeşiller rahatlık hissi uyandırır, maviler ise soğuktur ve davetkar değildir. Öteki taraftan pastel ve pembemsi tonlardaki bir renk pek az insanda olumsuz bir etki uyandırır.

İşte bu sebeple evinizde öyle renkler seçin ki konuklarınız evinizde sizin hissetmelerini istediğiniz ruh halini yaşasınlar. Mobilyalarınızın nasıl düzenlendiği ve geçiş alanlarının ne kadar etkili kullanılabildiği de bir o kadar önemli.

Ters bir alanda duran bir koltuğun mekanda hissettirdiği etki her şeyi alt üst edebilir. Mekanı düzenlerken en ince ayrıntısına kadar plan yapın. O odayı kaç kişinin kullanacağı, kaç girişinin olduğu, insanlarının içeceklerini nereye koyabilecekleri, televizyon izlerken başka insanların giriş ve çıkışlarının engel oluşturmaması, çekmecelerin etraflarındaki mobilyalardan bağımsız bir şekilde rahatlıkla açılıp kapanıyor olması göz önünde bulundurulması gereken noktalardan birkaçı.

Oran konusundaki yanılgılar
Dekoratör adayları için mekanın ve mobilyaların boyutları arasındaki dengeyi yakalamak güç olabilir. Çok beğendiğiniz bir şömine tasarımı yüksek tavanlı bir mekanda kaybolup gidebilir.

Ya da küçük mekanlar için neredeyse oyuncak boyutlarında mobilyalar seçilmesi mekanın tüm albenisini yitirmesine sebep olabilir. Bu gibi yanılgılara meydan vermemek için mekanın ve mobilyaların ölçülerinin bir taslağını yapabilir ve mobilyalarınızı bu ölçekte yerleştirebilirsiniz.

Yaptığınız taslakta oran konusundaki dengesizlikleri yakalama şansınız doğacaktır. Ayrıca dekorasyon dergilerindeki yaşam alanlarını inceleyebilir, neyin neden etkili sonuçlar doğurduğunu görebilir, böylece yanılgılarınızı minimize edebilirsiniz.

Desen konusu da en fazla çekimserlik gösterilen konulardan biridir. Geniş mekanlarda genellikle büyük desenler tercih edilirken, küçük mekanlarda düz dokulu, sade döşemeler seçilebilir. Desenli yastıklarla istenilen canlı etki elde edilebilir.

Gereksiz stil karmaşaları
Bugünlerde birden fazla dekorasyon tarzını bir arada kullanmak çok popüler. Aslında tarzla ilgili kuralları yıkmak açısından cesur bir atılım. Birçoğumuzun yıllardır atmaya kıyamadığı mobilyaları vardır.

Antika parçalar ile modern tarzı bir araya getirmek istediğinizde yapmanız gereken ikisi arasındaki dengeyi kurabilmektir. Mobilyaların şekilleri arasındaki uyuma dikkat etmeniz gerekir. Yükseklik ve genişlik arasındaki oranı ayarlamaya çalışmalısınız. Aynı zamanda köşeli unsurlar ile yuvarlak hatlı parçaları kombine edebilirsiniz.

Doğru dengeyi sağlamak demek bütün evinizi sil baştan kurmak değil, aksine sahip olduklarınızı kendi dokunuşlarınızla yeniden kazanmaktır. Düzen oluşturmanın diğer bir yolu ise insanların evinize ilk adımını attığında nasıl hissetmelerini istiyorsanız o şekilde düzenleme yapmaktır.

Konuklarınızın evinizi davetkar ve sıcak mı bulmasını istersiniz, yoksa modern ve şık mı? Bir konsept belirleyerek bu konsepti tamamlayan parçaları dekorasyon dergilerinden kesebilir, tüm bunları hatırlatma panonuza asarak zaman zaman değişiklikler yapabilirsiniz.

Mekanın akustiğini göz önünde bulundurmamak
Son yıllarda insanlar iç mekanlarda daha sade düzenlemeleri tercih ederken bunları sert yüzeylerle kombine etmek eğilimindeler. Halbuki sert yüzeyler, kimi zaman ortamın akustiği açısından ciddi problemlere sebep olabiliyor.

Mekandaki sesler iyi yalıtılmadığı takdirde televizyon ya da ev sinemanızın ses kalitesi önemli ölçüde bozulabilir, ayrıca komşularınızla da ciddi sorunlar yaşayabilirsiniz.

Bu sorunu ortadan kaldırmanın yolu daha yumuşak dokular kullanmaktan geçer. Şönil, kadife gibi ses emici kumaşlar ile yalıtım sağlayabilirsiniz. Ses emici duvar kağıdı, ahşap yer döşemesi, kalın bir halı, kalın güneşlikler ses yalıtımı sağlamanızda size destek olacaktır.

Renkler konusundaki çekimserlik
Pastel renklere duyulan ilgi ile birlikte pek çok kişi rahat bir nefes aldı, çünkü renk kombinasyonları için artık saatlerce vakit kaybetmeye gerek kalmadı. Aslında evde soluk ve donuk bir hava oluşması gibi bir riski de yok değil.

Ancak evler son zamanlarda yeniden renklenmeye başlıyor. Sahip olduğunuz pastel renkli döşemeleri tonlayan canlı renklerdeki duvar kağıtları ya da boyalarla siz de evinize renk katabilir, onu daha ilgi çekici ve eğlenceli bir mekan haline getirebilirsiniz.

Renk çalışmasını başlangıç aşamasında yaparsanız iş eyleme geldiğinde daha emin adımlarla ilerleyebilirsiniz. Yer döşemenizi boş bir levhanın en altına yerleştirebilir, mobilyalarınızın ve döşemelerinizin renklerini gösteren numune parçaları bu yer döşemesi üzerine atabilir, tonlayıcı renkler ve yastıkların desenlerini gösteren kumaş parçalarını rulo yaparak küçük bir örnek çalışma hazırlayabilirsiniz.

Gözden kaçırılan ayrıntılar

Bir mekanda kullanılan renk, desen ve döşemeler ne kadar güzel olursa olsun estetik mükemmelliği yaratan ya da tamamen alt üst eden ayrıntılar mimari ayrıntılardır. Bu demek oluyor ki lamba anahtarlarından kapı kollarına kadar her ayrıntıyı tek tek düşünmeniz gerekiyor.

Son aşamaya geldiğinizdeyse elinizde neler olduğunu tek tek gözden geçirin ve bütün bu ayrıntıları bireysel değil de bütünsellik içinde değerlendirin. Küçük ayrıntılar da olsa üzerinde durduğunuz unsurlar, uyum yakalamak açısından etkili bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımdaki parola ise sade ama tutarlı çizgileri her zaman her aşamada koruyabilmektir.